Beklediğimiz kar çok şükür yağdı, her anlamda mutlu etti.
Hayatımızın en önemli ihtiyacı su olduğu aşikar. Barajlarımızın su ile dolması, yaz aylarındaki endişemizi kaldırması sevindirici oldu.
Toprak suya doydu. Bu çiftçiyi de mutlu etti.
Havada ve yerde oluşan mikroplar kırıldı, ortam tertemiz oldu.
Lüks kayak merkezlerinde kayak yapma olanağı bulamayan, çocuklarımız hatta yetişkinlerimizi kızakla kayarken, kar topu oynarken görmenin keyfi de bambaşkaydı.
Fakir, herhangi bir geliri, kimsesi ve başını sokacak yuvası olmayanlar için ise kar ve soğuk kabus oldu.
Bir de geçimini şoförlük yaparak sağlayanlar var. Yollarda ömrünü tüketenler için de çileli tarafı idi kar yağışı.
Bu saydıklarım birinci bölüm idi.
Şimdi ikinci bölüme geçiyorum.
Kar yağdı, her kesimin içi dışı her yerleri temizlendi. Meğer bazılarının atamadığı ne kadar pislik varmış üzerlerinde.
Toplumumuz birlik yerine sen ben siyasilerimiz ise kişisel kavgaları ile Türkiye’yi içten yanmalı motora benzettiler.
Değerli büyüklerimiz, yaşadığımız şu günlerde hava zaten soğuk sizlerin sayesinde hepten buz kestik donduk.
Yeter artık sıcak olun, ortamı ısıtın, milletçe ısınmaya ihtiyacımız var. Gerilen yüzlerin tebessüme dönüşmesi için mücadele edin diyor ve sizlerden bunu bekliyorum.
Türkiye bizim. Karlı ortamda birbirinizi kaydırma düşürme mücadelesinde olmayın, önümüzü nasıl açarız, sağlıklı nasıl yürürüz mücadelesi verin. Bizler de milletçe hepinize alkış tutalım şükran duyalım.
Bir anekdot..
Kardan çok güzel helva olur.
Temiz kar içine sıcak süt veya pekmez koyalım hep birlikte helvamızı yapalım, soğuk havada tatlanalım ne dersiniz….
Gönlümüz de, sağlığımız da KAR gibi BERRAK olsun.
Saygı ve sevgilerimle…