[email protected]
Merhabalar,
Bu hafta sizlere yemek borusu (özefagus) kanseri tanısı konusunda neler yapıldığından bahsetmek istiyorum.
Sindirim sisteminin başlangıcında yer alan yemek borusu içi boş tüp yapısıyla gıdaların mideye iletimini sağlamaktadır.
Büyük çoğunluğu göğüs boşluğunda yeralır.
Yutkunma sonrası istemsiz şekilde çalışmaktadır.
Ülkemizde yemek borusu kanseri 60 yaş üstü, genelde erkeklerde ve en sık doğu anadoluda görülmektedir.
Genetik yatkınlık ve çevresel faktörler kansere neden olmaktadır.
Sigara, alkol, çok sıcak içecekler (çay gibi), tütsülenmiş gıdalar, kostik ve kimyasal maddelerle temas kanser riskini arttırır.
Ayrıca yemek borusunda darlık, reflü, akalazya ve barret özefagus uzun dönem sonrası için riske neden olur.
En sık şikayetler yemeklerin takılması ve yutma güçlüğüdür.
Bazen göğüs arkasında yemek sonrası şiddetli ağrılar görülebilir.
İlerlemiş kanserli olgularda kilo kaybı ve boyunda ele gelen lenf bezleri saptanabilir.
Tanı için hasta yüzeyel uyutularak yemek borusu endoskopi ünitesinde kamera ile incelenir.
Şüpheli alanlardan biyopsi yani çok küçük parçalar alınır.
Biyopsi almanın hastaya ve kanserli dokuya olumsuz bir etkisi olmaz, tam tersine erken tanı ve tedaviyi sağlar.
Kanserli dokunun büyüklüğü, çevre organlara ve lenf bezlerine yayılımı göğüs boşluğu ve karın bölgesinin tomografi ile incelenmesi ile belirlenir.
Şüpheli uzak yayılımlarda pozitron emisyon tomografisi (PET) denilen ileri görüntüleme tetkikleri gerekirse istenir.
Bazı kanserlerde olduğu gibi kanda bakılan tümör belirleyicileri ve tarama programları yoktur.
Özellikle bir haftayı geçen yutma zorluğunuzda mutlaka doktora başvurmalıyız.
Kanserde erken tanı hayatımızı kurtaracaktır.