Merhabalar,
Bu hafta sizlere mide kanseri tanısı konusunda neler yapıldığından bahsetmek istiyorum.
Mide kanseri kansere bağlı ölümlerde kadınlarda 3, erkeklerde 2. sıradadır.
Erkeklerde 50-60 lı yaşlarda biraz daha sık görülür.
Tütsülenmiş, tuzlanmış, turşuya basılmış veya aşırı tuzlu yiyeceklerden zengin yiyecekleri yiyenlerde mide kanseri gelişme riski artmaktadır.
Diğer taraftan taze sebze meyvelerin yenilmesi, yüksek doz C vitamini alımı, sarımsak, yeşil çay bu hastalığa karşı koruyucu olabilmektedir.
Helikobakter pilori (HP) infeksiyonu, sigara ve genetik yatkınlık mide kanseri riskini arttırmaktadır.
Mide kanseri genellikle bir ülser şeklinde başlar.
Midede kanserli doku büyürken lenf bezlerine yayılmaya başlar.
Ekim yolu ile karın içerisinde diğer organlara yayılır.
Komşuluk yolu ile de pankreas, kalın ve ince barsağa yayılabilir.
Ülkemizde tarama programı olmadığı için genellikle mide kanseri tanısında geç kalıyoruz.
Genellikle bulgular geç dönemde ortaya çıkıyor.
Mide bölgesinde bir rahatsızlık hissi ve hazımsızlık en sık başlangıç belirtidir.
Hastalığın ileri evrelerinde en sık belirtiler kilo kaybı ve karın ağrısıdır.
İştahsızlık, halsizlik, yutma güçlüğü, bulantı, kusma, midede dolgunluk ve şişkinlik hissi diğer belirtilerdir.
Bazen kendini mide kanamasına neden olarak ortaya koyabilir.
Mide kanseri şüphesinde ilk tanı aracımız midenin kamera ile değerlendirildiği endoskopidir.
Bu yöntemle mide iç yüzeyi tamamen görülür ve şüpheli alanlardan biyopsi alınarak tanı konulur.
Tanı kesinleştikten sonra hastalığın yaygınlığının belirlenmesi için bilgisayarlı tomografi, magnetik rezonans, abdominal ultrasonografi ve endosonografi hastalığın yaygınlığını gösterme açısından yararlıdırlar.
Uzak organ yayılımı şüphesinde PET-CT çekilebilir.
Özellikle bir haftayı geçen mide şikayetlerimiz varlığında mutlaka doktora başvurmalıyız.
Özellikle mide kanserinde erken tanı tedavi başarısını %90’ ların üzerine taşımaktadır.
Haftaya mide kanseri tedavisinde neler yaptığımız konusuyla görüşmek dileğiyle.