[email protected]
Merhabalar,
Bu hafta sizlere obezite revizyon ameliyatları konusunda bilgi vermek istiyorum.
Fazla kilolarımız sağlığımızı bozmaya başladığında etkili kilo verilmesi ve sonrasında kilomuzun korunması için ameliyatları tercih ediyoruz.
Hem tüp mide hem de gastrik bypass ameliyatı sonrası özellikle ilk yılda ideal kilomuza ulaşabiliyoruz.
Ameliyat sonrası dönemde beslenme alışkanlıklarını, yaşam tarzını ve fiziksel aktivitelerini (en azından düzenli yürüyüşler) günlük yaşamın bir parçası haline getirmek başarımızı arttırıyor.
Bazen işler yolunda gitmiyor.
Uzun soluklu bir zamanda özellikle karbonhidratı seven bir toplum olarak diyetimize önem veremiyoruz.
Egzersiz için hep mazeret bulabiliyoruz.
Böylece özellikle tüp mide ameliyatı sonrası midemiz genişliyor ve kilo almaya başlıyoruz.
Ameliyat sonrası 18 ay sonunda fazla kilolarımızın 50sinden azını verirsek yapılan ameliyatın başarısız olduğunu düşünüyoruz.
Tüp mide ameliyatında 25-36, gastrik bypass sonrası 10-20 tekrar kilo geri alımı görülebiliyor.
Bazen de ameliyat sonrası reflü, midede daralmaya bağlı kusma gibi şikayetlerimiz günlük hayat kalitemizi bozabiliyor.
Bu sonuçlara bağlı olarak obezite revizyon ameliyatına ihtiyaç duyabiliyoruz.
Tekrar kilo aldığımızda öncelikle yeme alışkanlığı ve diyete uyumu araştırıyoruz.
Sonrasında sleeve (tüp mide) ve gastrik band revizyonunda en sık Roux and Y ve mini gastrik bypass ameliyatını tercih ediyoruz.
İlk ameliyat sonrası karın içi yapışıklıklar, ilk ameliyatın dikiş hattının tekrar kesilmesindeki zorluklar revizyon ameliyatını güçleştirebiliyor.
Mutlaka revizyon ameliyatını yapan ekibin deneyimli olması, ikinci operasyona uygun ekipmanların ve hastane şartlarının olması gerekiyor.
Revizyon cerrahisi sonrası yaşam sitili değişikliklerine göre belirgin daha fazla kilo kontrolü sağlanıyor.
Revizyon ameliyatı sonrası kilo verme süreci klasik ilk yapılan yöntemlere benzerdir.
Revizyon sonrası mutlaka yakın takip ve diyetisyen değerlendirmesi gerekiyor.