Merhabalar,
Bu hafta sizlere yemek borusu (özefagus) kanseri tedavisi konusunda neler yaptığımızdan bahsetmek istiyorum.
Yemek borusu kanserinde tanı sonrası tedavi planlaması hastalığın yaygınlığına, yerleşimine ve büyüklüğüne göre yapılmaktadır.
Mutlaka hasta cerrahi, medikal ve radyasyon onkoloğu hekimlerince değerlendirilmelidir.
Uzak organ (akciğer, karaciğer gibi) yayılımı yoksa ilk tedavi seçeneği cerrahi ile tümörlü bölümün çıkarılmasıdır.
Çevredeki lenf bezleri de ameliyatta temizlenir.
Hastanın yutmasının sağlanması için mide veya ince barsaklar ile özefagusun geri kalan kısmı birleştirilir.
Ameliyatlarımızı teknolojik gelişmelere paralel kapalı veya laparoskopik yöntemle gerçekleştirebiliyoruz.
Hem göğüs boşluğu hem de karın içerisinde kapalı ameliyat uygulanabiliyor ve hastalarımız ameliyat sonrası daha az ağrı hissedip daha erken taburcu olabiliyorlar.
Ameliyat kolay değil, mutlaka düşükte olsa ölüm riski var.
En büyük sıkıntı yemek borusunun yerleşiminin zor bir bölgede olması.
Erken dönemde teşhis edilen hastalarda ülkemizde çok başarılı sonuçlar alınmaktadır.
Bazı hastalarımızda lenf bezlerinde yaygın tutulum veya büyük bir tümör olduğunda cerrahi yerine ışın (radyoterapi) veya ilaç (kemoterapi) tedavisini öncelikli olarak uyguluyoruz.
Cerrahi öncesinde tümörü küçültmek için kemoterapi ile radyoterapi kombine edilebilir.
Bazı durumlarda da ameliyat sonrası nüksleri engellemek amacı ile radyoterapi verilebilir.
İleri evre hastalarımızda ise beslenme amaçlı geçici tedaviler uyguluyoruz (Palyatif Tedavi).
Özefagus tıkanıklığı olan alana stent denilen genişletici şemsiye uygulaması yapılarak besinlerin geçmesi sağlanır, bazen mideye gastrostomi denilen hortumlar yerleştirilerek dışarıdan beslenme sağlanabilir.
Tıkanıklığın rahatlatılması özellikle yutma problemlerine bağlı semptomları azaltmaya yardımcı olur.
Kanserde erken tanı hayatımızı kurtaracaktır.