Ankara Yolunda dün yaşanan kaza akıllardan çıkmıyor.
Hafızalardan öyle kolay silinecek gibi de değil!
Yürekler yandı.
Bir kez daha anladık ki, tesadüfen yaşıyoruz.
Hayat gerçekten pamuk ipliğine bağlı.
İnegöl yönünden gelen TIR Gölbaşı Rampasını öyle bir iniyor ki!
Önünde ne varsa eziyor, sürüklüyor...
Karşı şeride geçip diğer yönden gelen araçları da önüne kattıktan sonra ancak durabiliyor.
Karayolunda araçlar birbirinin üzerine çıkmış, kimi devrilmiş, kimi yan dönmüş.
Üst üste yığılan araçların metal aksamları birbiriyle kaynaşmış.
Sanki bomba atılmış, ortalık savaş alanı gibi.
Tam bir katliam!
Dehşetin kimi tanıkları 10, kimi de 20 ölü var dedi.
Telaffuz edilen bu rakamlara onlarca da yaralı eklendi.
Sağlık ve kurtarma ekipleri seferber oldu.
Hastanelerin acil servisleri alarm durumuna geçti.
Vali ve emniyet müdürü hemen kaza yerine gitti.
Ölü sayısıyla ilgili bilgi kirliliğini gideren ilk açıklamayı Vali Yakup Canbolat olay yerinden yaptı.
3 ölü, 9’u ağır 21 yaralı var!
Ağır yaralılardan birinin hastanede yaşamını yitirmesiyle gece bilanço değişti.
Resmi kayıtlara göre güncel rakam 4 ölü 33 yaralı.
KUŞKULU HUSUSLAR
Bursa Duysun’un haber editörü arkadaşım Ali Tolun’la gece sıcak günün gündemini değerlendirirken soruyoruz birbirimize.
Herkesi dehşete düşüren, acıya boğan kazanın sebebi ne olabilir?
İkimizin de aklı almıyor!
Kazanın oluş sebebi için ‘TIR’ın frenleri boşaldı’ deniliyor.
Acaba gerçekten öyle mi?
Peki;
Sürücü uyumuş olamaz mı?
TIR’ın tozu dumana katarak son sürat geldiği görüntüleri defalarca izliyorum.
Freni boşalan ağır vasıtanın sürücüsü bu gibi hallerde hiç mi selektör yapmaz?
Benim görebildiğim ne bir selektör var, ne de o koca TIR’ı şarampole yatıracak bir hamle.
Ne diyor kazayı yaşayanlar!
Geri vitese takana kadar gelip bizi biçti.
Düşünün;
O kadar hızlı ki...
Kontrolsüz şekilde geliyor üzerinize.
Bu hızla kimsenin kaçma şansı olmaz.
Bu gibi kazalara daha önce de tanık olduk.
Genelde ağır tonajlı araç kullananlar şunu yapar.
Kimsenin canına kastetmemek için kırıp direksiyonu yoldan çıkmanın çaresini arar.
Yapılması gereken de bu zaten.
Peki;
Hayat kurtarmak adına bu kazanın şoförü herhangi bir gayrette bulundu mu?
Bodoslama önündeki araçların üzerine sürmek yerine kırarsın direksiyonu devirirsin aracı.
Ya da selektör yapar korna çalarsın.
Ama burada böyle olmadı.
Bunları şoförü linç etmek adına yazmıyorum.
Sadece kazanın sebebini sorguluyorum.
Elbette tüm teknik incelemeler yapılacaktır.
Bundan şüphe yok.
Uyumuş olma ihtimalini göz ardı etmemek gerekir.
Gerçi:
Ölen ölmüş, sakat kalanlar olmuş.
Bu saatten sonra bunun ne önemi var diyenleriniz olabilir.
Ben böyle düşünmüyorum.
Varsa bir ihmal ve kasıt cezası ona göre verilmeli.
Hatırlatayım;
Şoför kazayı yara almadan atlattı.
Dehşet verici olayın ardından da gözaltına alındı.
Ne zaman ve nereden yola çıkmış, kaç saat uykusuz gibi sorular mutlaka yöneltilecektir.
Tüm bunların araştırması yapılarak kuşkulu hususlar yanıt bulacaktır.
Evvelce bu gibi vukuatları var mı, herhangi bir trafik suçuna karışmış mı hepsi araştırılacaktır.
Bu sorular yanıt bulduğunda biz yine paylaşırız okurlarımızla.
Geçmiş olsun Bursam!