[email protected]
Hayata nasıl tutunulur...
Yaşamdan nasıl vazgeçilmez...
Hepsini o küçücük bedeniyle gösterdi bizlere.
Türkiye;
65 saat boyunca enkazda yaşama tutunan Elif’i konuşuyor.
Elif’in kurtarılması anında görüntülere yansıyan o kare ise asla unutulmayacağa benziyor.
Hayata uzanan o parmağı hiç bırakmadı.
Elif’'ten gelen müjdeli haberle çok mutlu olduk.
Televizyonların canlı yayınında izlerken hıçkırıklara boğulduk.
Mutluluk göz yaşlarımızdı bunlar.
Hepimiz sahiplendik onu.
Öz evladımız gibi yüreğimize bastık.
O kadar güzel yüzü var ki...
***
Ve tuttuğu o el...
Hafızalarımızdan silinecek gibi değil.
Umudun simgesi Elif, şükür sebebimiz de oldu.
Gelin önce depreme nasıl yakalandığını bir hatırlayalım.
3 yaşındaki Elif;
4 çocuklu Perinçek çiftinin en küçük evlatları.
Ege Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan anne oturdukları apartmanı başlarına yıkan depreme o gün evde çocuklarıyla birlikte yakalandı.
Üç çocuğunu yanına toparlamayı başardı.
Ama Elif’ini alamadı...
Depremin üzerinden 23 saat geçti.
Enkaz altında kalan anne ve çocuklarından 3’ü kurtarıldı.
10 yaşındaki ikizler Ezel ve Elzem, 7 yaşındaki Umut aynı hastaneye götürüldü anneleriyle.
Sonrasında;
Umut hastanede bırakıverdi mücadeleyi.
Annenin ve ikizlerin durumları şimdi her geçen gün iyiye gidiyor.
***
Ama;
Mucizenin asıl adı Elif oldu.
Çünkü Elif enkaz altındayken saatler ilerliyor, umutlar tükeniyordu.
Ekipler, bir can daha kurtarmak ümidiyle aynı titizlikte çalıştı.
Umutların tükendiğini sandığımız dakikalarda Elif’e ulaşıldı.
Kurtarıcısı Muammer Çelik o anı anlatırken ‘Öldüğünü sandım’ diyor.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İtfaiye Daire Başkanlığı’nda görevli olan Çelik:
‘Yüzü, toz nedeniyle bembeyazdı. Dokunduğumda gözünü açtı gibi gülümsedi bana’ diye ekliyor.
Elif, ‘Heyy! durun bakalım. Beni almadan nereye gidiyorsunuz? Yok öyle pes etmek’ dercesine bir mesaj verdi ekiplere.
Çelik’in uzattığı eli tuttu sıkıca...
Bir daha da hiç bırakmadı o eli.
Umutlar yeşermişti...
Canlı yayında müthiş kurtarmanın öyküsünü anlatırken hepimizi ekranlara kilitledi.
‘Ölü sanıp battaniyeye saracaktım’ diyen Çelik,
‘Tüm yükümüzü yorgunluğumuzu aldı. Bundan sonra bir evladım daha var’ şeklinde devam etti sözlerine...
Nasıl almasın ki...
İkisi arasındaki bu bağ herkesin hafızalarında derin yer etti ve felaketin en önemli karesi oldu.
Muammer Çelik’in duygularını ve kurtarma anını anlatırken dikkat çeken bir sözünü de paylaşayım.
Elif’in yaşattığı bu mutluluk için ‘Ona çok teşekkür ederim’ diyor kahraman itfaiyeci.
Biz de sana çok teşekkür ediyoruz koca yürekli adam.
Bize mucizenin ne olduğunu anlatan Elif’imizi o karanlıktan, ölümün kucağından söküp aldığın için.