Şehir Hastanesi 1355 yataklı...
200'ü fizik, 100'ü psikiyatri, 250 yoğun bakım yatağı.
Tamamı dolu.
Günde 300 ameliyat yapılıyor.
Bu ameliyat olan hastaların en az bir gün yattığını düşünün.
Ve...
Bursa Şehir Hastanesine gelen çevre il ve ilçelerden gelenleri de ekleyin.
Hani diyoruz ya...
Ne olacak yurttaşın hali?
Geçtiğimiz yıllarda vatandaş kuyrukta bekliyordu.
Nerede?
Hastanelerde.
Şimdi evlerinde bekliyor!
Nasıl randevu alacak hasta?
Telefonla.
Nereden?
Herhangi bir hastanenin bir polikliniğinden.
Telefonlar kolay kolay açılmıyor.
Hatta bir yurttaş poliklinik sekreterine kadar gidiyor, oradan randevu almak istiyor.
Ne diyor oradaki kendine göre görevli; bize göre hiç bir iş yapmayan!
"Buradan veremiyoruz. Telefonla alacaksınız"
Yurttaşın yanıtı net...
"Açmıyorsunuz, alamıyoruz randevu."
Ve...
Ne oluyor?
O kendini yetkili zanneden yetkisiz suratını başka yana çeviriyor!
Peki ne yapacak vatandaş?
Hani diyorlar ya...
"Artık hastanelerde kuyruğa girmiyorsunuz"
Doğru!
Evlerde bekliyor, ailesinin arkasında aylarca!
Acı çekerek.
Hasta çok, yatak yok.
Bursa.
Bu arada...
Bir yetkili doktor ile görüştüğümde onun da açıklaması çok acı...
"Kayhan Bey; hastanemizden randevu alıp, gelmeyen yüzde 40 insan var. Bu ne demek? Başkasının hakkını gasp etmek demektir. Halkımız bu konuya dikkat etmeli ve ona göre davranmalı. Onlardan en büyük isteğimiz, beklentimiz bu. Lütfen dikkat etsinler. Sonra vatandaş randevu alamıyoruz diye şikayet ediyor."
Niye?
Çünkü randevu listesi dolu.
Kim yüzünden?
Vurdumduymaz ve kendini bilmezler yüzünden.
Harbiden çok acı.
O zaman bu sıkıntıları, acıları yaşamaya da bizler mecbur kalıyoruz.
Milletvekili Mustafa Esgin...
"İki hafta içinde 300 doktor gelecek. Özellikle ilçe hastaneleri güçlendirilecek. Kamuya geçmek isteyen hekimlere kapımız açık. 2023 yılı içinde Ali Osman Sönmez 1300 yataklı olarak hizmete girecek. Memleket Hastanesi de yapım ihalesi olacak. 400 yataklı olarak açmak amacındayız."
Şöyle bir araştırma yaptım...
Bursa'da Şehir Hastanesi'nde poliklinikte 10 bin hastaya bakılıyor.
Bu arada randevusuz gelen 3 bin 500 hasta da şifa bulmak istiyor.
Ne yapar?
Günde 13 bin 500 hasta.
Neden bu yoğunluk?
Bir kardiyolog doktor kardeşimin sözü...
"Dün 70 hastaya baktım, bunun 7'si kalp hastası."
Ne olacak o kardiyolojideki yoğunluk?
Göz'de, KBB'de, onkoloji'de, dahiliye de, ortopedi de, üroloji de.
Ya da başka bölümde?
Maalesef hepsi aynı durumda.
Şimdi...
İlçelerden; gerek Uludağ Üniversitesi Hastanesine, gerekse Şehir Hastanesine çok hasta sevk ediliyor.
Bu arada...
Aile hekimine gitmesi gereken hasta; direk yukarıda bahsettiğimiz iki hastaneye gidiyor.
Sonuç?
Aşırı yoğunluk.
Bir hastanın ilk gideceği yer Uludağ Üniversitesi Hastanesi ya da Şehir Hastanesi olmamalı.
İlçe hastanelerine de ivedilikle doktor takviyesi yapılmalı.
Bunun müjdesini AK Parti Bursa Milletvekili Mustafa Esgin verdi.
Bundan sonra ne yapılması gerek?
Gerek yetkililere, gerekse hasta ve yakınlarına büyük iş düşüyor.
Her ne olursa olsun telefonlara yanıt verilmeli.
Personel eksikliği varsa bu acilen giderilmeli.
Personel alımına izin verilmiyor ve bu konu da hastane yetkilileri sıkıntı yaşıyorsa basın toplantıları yapılıp; yurttaş bilgilendirilmeli ki; hasta ile hekim karşı karşıya gelmesin.
Eğer bunu sekreterler yapamıyor ya da yapmıyorsa; verin yetkiyi can hemşirelere.
Bakın nasıl yapılır göstersinler.
Ve bizler...
Önce aile hekimlerimize gidelim ve o hekim ne yapmamızı istiyorsa onu yapalım.
Son söz Mustafa Esgin'e...
Burası Bursa ve her zaman AK Parti'ye destek oldu.
Bu şehir ihmal edilmemeli ve hemen doktor eksiği giderilmeli.
Yoksa konuşur dururuz...
Ne deriz?
"Ne olacak bu halimiz?"