Yüce Rabbimiz ülkemize büyük değerler vermiş.
Doğa desen mükemmel.
Toprak desen bir çok bölgemizde yılda üç kez verim veren yerlerimiz var.
Su desen var.
Orman, ağaç desen müthiş.
Peki...
Değerini biliyor muyuz?
Ne acı ki...
Hayır.
Hani bir söz var ya...
"Ne ekersen onu biçersin".
Bizler de ne yapıyorsak onu yaşıyoruz.
Ormanlarımız yakılıyor, sularımız kirletiliyor, tarıma gereken destek verilmiyor.
Acı ancak gerçekler.
Ne kadar değer verirsen, o kadar karşılığını alırsın.
Ne yazık ki...
Yıllardır betonlaşıyor ülkemiz.
Ne için?
Haksız kazanç, yani rant için.
Üç maymunu oynuyor bazı yetkililer.
Birinci, ikinci sınıf tarım arazilerine binalar yapılıyor, kaçağa göz yumuluyor!
Ve göz göre göre bu binalara imar barışı çıkarılıyor!
Sonra da devletin tüm olanakları veriliyor.
Üzülmemek, sinirlenmemek mümkün mü?
Kanunlara uyup bina yapanların suçu ne?
Velhasıl dostlar...
Bazı belediye başkanları da güzel işler yapıyor.
İşte bir örnek...
Tarımsal kalkınmayı desteklemek amacıyla daha önce çiftçilere desteklerde bulunan İnegöl Belediyesi, önceki gün 14 kırsal mahalleye 15 adet ceviz soyma makinesi dağıttı.
Daha önce yapılan 70 adet ceviz soyma makinesi dağıtımlarının ardından, bu yıl yapılan dağıtımlarla toplamda 85 ceviz soyma makinesi dağıtılmış oldu.
Net konuştu İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban...
“Elimizde tarım ve kırsal kalkınma adına çok önemli bir değerimiz olduğunu görüyoruz. Evet sanayimiz güçlü, şehrimiz güçlü bir sanayi şehri olarak gözüküyor ama ender rastlanan şehirlerden biri olduğumuzu da söyleyebilirim. Çünkü tarımın sanayiyle birlikte güçlenerek devam ettiği alanlar giderek azalıyor. Bu manada şehrimizin bu özelliğinin devam etmesini istiyoruz. Kaldı ki son yaşadığımız pandemi sürecinde de kırsal alanların, çiftçiliğin ve üretimin ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Kendi ihtiyacını karşılayan bir ülke olabilmek çok kıymetli. Bu anlamda tarımsal gelişimin sanayi ve turizm kadar önemli olduğunu ifade etmek istiyorum. Köylerimizde de kullanıldığını görmek bizleri mutlu ediyor. Bundan sonraki süreçte de yine çiftçimize faydalı olabilmek adına daha neler yapabiliriz noktasında çalışmalarımız sürecek.”
Ne diyor Alper Taban?
"Tarımın sanayiyle birlikte güçlenerek devam ettiği alanlar giderek azalıyor."
Çok haklı.
"Pandemi sürecinde de kırsal alanların, çiftçiliğin ve üretimin ne kadar kıymetli olduğunu gördük. Kendi ihtiyacını karşılayan bir ülke olabilmek çok kıymetli."
Doğru mu?
Kesinlikle.
Bu arada...
Hani yazılarımda her daim belirtiyorum ya...
Köyümüz.
Sonra mahalle dediler!
Daha sonra da kırsal alan.
Bırakın bunları...
Sayın Alper Taban'ın dediği gibi...
Köy oraları köy...
Bizim köyümüz.