Kiraya veren ile kiracı arasında çıkan uyuşmazlıkların, çoğu zaman yargı aracılığıyla çözülmesi gerekir. Kiracının kiralanan mülk üzerinde belli hakları olduğu gibi, kirayı ödemediği takdirde kiraya verenin başvurabileceği hukuki yollar bulunmaktadır. Bu ilk yazımda sizlerle, kirayı ödemeyi geciktiren kiracıya karşı kiraya verenin haklarından bahsedeceğim.
Kira borcunu zamanında ödemeyen kiracıya karşı, kiraya verenin uygulayabileceği etkin hukuki yollar bulunmaktadır. Kiraya veren, zamanında ödenmemiş ve/veya gereken yan giderlerin kiracı tarafından ödenmesi için kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu süre içerisinde kiracının borcunu ödemesini isteyebileceği gibi kira bedelinin ödenmemesi halinde kiracı hakkında icra takibi başlatabilir. Kiraya veren, kiralanan konuta ilişkin sadece kira bedelini talep ediyor ise, yetkili İcra Müdürlüğü’nde genel haciz yoluyla icra takibi başlatabilir. Söz konusu genel haciz yolu ile icra talebi, sadece kira alacaklarının tahsiline ilişkin olup kiraya veren tarafından kiracının tahliyesi ayrıca istenmedikçe sadece kiracının ödenmemiş borçları kiraya veren tarafından talep edilebilir.
Kiraya veren tarafından kira bedelinin tahsilinin yanında kiracının tahliyesi de isteniyorsa, gecikmiş kira bedeli taleplerinin yanında ayrıca tahliye talebinin de bulunduğu belirtilmelidir. Kiraya veren tarafından ilamsız icra yoluyla başvurulan takip sonucunda İcra Müdürlüğü’nce kiracıya ödeme emri tebliğ edilir. Kiracının, ödeme emrini tebliğ aldığı tarih ile birlikte süreler başlar. Kiracının, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra 7 gün içerisinde ilamsız takibe karşı itiraz hakkı vardır. Türk Borçlar Kanunu md. 315 gereğince, kiracının kira borcunu ödemek için konut ve çatılı işyeri kirasında 30 günlük süresi vardır. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar.
Kiracı tarafından süresi içerisinde icra takibine karşı itirazda bulunulmaması ve borcunu belirtilen sürede ödememesi halinde kiraya veren, yetkili İcra Mahkemesi’nde konutun tahliyesine ilişkin dava açabilir. Konutun tahliyesine ilişkin açılacak davanın süresi, icra takibinin kesinleştiği tarihten itibaren 6 aydır.
KİRACI İTİRAZDA BULUNMUŞ İSE
Kendisine ödeme emri gelen kiracı sadece borca itiraz edip kira sözleşmesi ilişkisine ve sözleşmedeki imzaya açık ve kesin olarak itiraz etmemiş ise kira sözleşmesini kabul etmiş sayılır. Bu durumda, kiracı tarafından kira sözleşmesi kabul edildiğinden, duran icra takibine karşı kiraya veren, İcra Mahkemesi’nde İtirazın Kaldırılması ve Tahliye talepli dava açabilir.
Kendisine ödeme emri gelen kiracı, kira sözleşmesiyle ilişkisini ve sözleşmedeki imzayı açık ve kesin olarak reddetmesi halinde, kiraya verenin noterlikçe re’sen düzenlenmiş ya da onaylanmış kira sözleşmesini İcra Hukuk Mahkemesi’ne sunmadıkça itirazın kaldırılmasını talep edemez. Bu durumda kiraya verenin adi yazılı kira sözleşmesinin ve alacağın varlığını ispatlaması için görevli ve yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi’nde dava açması gerekir.
İcra mahkemesi tarafından yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye talebine ilişkin açılan dava kabul edilir ise tahliye kararının kiracıya tefhim veya tebliğ edildiği tarihten itibaren 10 gün geçmiş ise kiralayan, gerekçeli karar ile icra dairesine başvurarak kiracıyı tahliye edebilir. İcra hukuk mahkemesi tarafından verilen karara karşı kiracı, istinaf yoluna başvurabilir.
Değerli okurlarım, sizlerle hukuka dair gündemdeki sorunların tartışılacağı bir sonraki yazımda görüşmek üzere...
Bilgileriniz için çok teşekkürker bizi çok aydınlattı.