Cervantes'in Don Kişot hikayesini herkes bilir,
Don Kişot her şeye rağmen yel değirmenleri ile savaşır, önemli olan yenmek ya da yenilmek değildir.
Size herkes "deli" diyebilir, önemli olan savaşmaktır.
Sinema salonlarında kriz var, kimse salona gitmiyor, çekimler nasıl olacak derken...
Sinema dünyasının Don Kişot'u Christopher Nolan, uzun süredir herkesin merakla beklediği "Tenet" filmini herşeye rağmen halkın gösterimine açtı.
İki gün bekledikten sonra dayanamadım ve sinema salonlarına ayak bastım.
Önce şunu söyleyeyim salonlar gayet steril ve pandemi kurallarına uygun tedbirler alınmıştı.
Salon da beş kişi ile film seyrettim.
Londra doğumlu ABD'li yönetmen gene kendi evrenini yaratmış.
Senaryo gayet kafa karıştırıcı ama bir o kadar da derli toplu.
Gene zaman konusu hakkında bir hikaye var karşımızda.
En son Başlangıç filmi ile ödül alan yönetmen ilk filmi "The Following" ile sinema dünyasına adım attı.
Sonra sondan başa giden film "Memento ile Nolan’’ külliyatına başladı arada çok film çekti ama Batman, The prestige, İnception ve Interstellar filmleri kafa karıştıran filmler olarak Literatüre geçti.
Nolan eşi Emma Thomas filmin yapımcılığını üstlendi.
Müziklerini Ludwing Goranson yaptı, İsveçli besteci Göransson, “This is America” adlı çalışmasıyla yılın şarkısı ödülünü ve “Black Panther” ile Akademi Ödülü almıştı.
Oyunculara gelince John David Washington (Denziel Washington'un ağlu), Robert Pattinson, Elizabeth Debicki, Kenneth Branagh, Aaron Taylor-Johnson.
Tenet filmi çekimleri 7 ülkede gerçekleştirildi: Danimarka, Estonya, ABD, Hindistan, İtalya,
Norveç ve Birleşik Krallık.
Filmin ortalama bütçesi 225 milyon dolar, artık TL'ye siz çevirin!
Filmi Türkiye'de ilk üç günde 212 salonda 57.182 seyirci izledi ve 1.251.364 TL hasılat yaptı.
Benim gittiğim sinema salonunda sinema müdürü ile olan konuşmamda, ‘Pandemi döneminde "Tenet" sayesinde yüzümüz gülmeye başladı’ dedi ve film olmasa idi salonların boş kalacağını söyledi.
***
Şimdi film hakkında biraz bilgi vermek istiyorum.
Bilgileri paylaşmadan önce bu filmin konusunu okusanız ya da dinleseniz de farketmez. Bu film Nolan'ın dediği gibi "Anlamayın hissedin".
Filmin temel konusu bir çok ülkeyi temelden ilgilendiren casusluk vakası.
Filmin ana kahramanı, alacakaranlığın içinde, gerçek zamanın ötesinde açığa çıkarılabilecek, uluslararası bir casusluk görevindedir.
Bütün dünyayı kurtarabilmek adına, çıktığı yolculukta tek sahip olduğu donanımı bir kelimeden oluşur: Tenet.
***
'TARLA KUŞUYDU JULİET'
1 Eylül 2020 itibari ile Bursa Devlet Tiyatrosu "Tarla Kuşuydu Juliet" oyunu ile perdelerini açtı.
İlk gün gitme fırsatını bulduğum oyun harika idi.
Bu pandemi günlerinde Tiyatronun sosyal mesafe maske kurallarına uyması gerçekten DT'nin duyarlılığı çok hoşuma gitti.
Ahmet Vefik Paşa Sahnesi'nde seyirciyle buluşan ilk oyun, Ephraim Kishon imzalı "Tarla Kuşuydu Juliet".
Romeo ve Juliet'in kavuşmalarını ve evli-çocuklu hallerini anlatan oyunu, Ali Volkan Çetinkaya yönetiyor.
Oyunda rol alan isimlerse şunlar:
Ali Volkan Çetinkaya, Ecehan Şarman Çetinkaya, Nejat Orbay Sehlikoğlu, Kübra Tüzgün ve Akif Oktay.
Oyunda oyuncuların performansı gerçekten etkileyici idi.
Pandemi günlerinde, sosyal mesafe kurallarına uyan herkese gönülden teşekkür ederim.
Bence, gönül rahatlığı ile sinema ve tiyatroya gidebilirsiniz.
Tabi sosyal mesafe kurallarına uyarak.
Sanatsız kalmayın.
İyi seyirler.