Mudanya…
Bursa’nın denize açılan kapısı olan en şirin ilçelerinden biri.
Bilmeyenler için hatırlatmakta fayda var.
Dünyanın en temiz havasına sahip olma unvanını da taşıyor.
Gerçi;
Bursa’mın tüm ilçeleri ayrı güzellikler ve özellikler barındırıyor.
Neden Mudanya diye başladım yazıma?
Dün;
Mudanya güne şiddetli bir yağmurla uyandı.
Gerçi meteoroloji gereken uyarıyı yapmıştı.
Yağış, o kadar şiddetli geldi ki….
‘Bardaktan boşalırcasına’ derler ya hani!
Bu ifade inanın hafif kaldı.
Bardağı geçtim, ‘Varilden dökülür’ gibiydi!
Ve sonuç ortada.
Mudanya sular altında!
Araçlar da sulara gömüldü.
Sağanaktan, bazı ev ve işyerleri ile tarım arazileri de etkilendi.
Geçmiş olsun Mudanya’ma.
*
Bu gibi hallerde sosyal medya yıkılır.
Facebook’taki yorum ve paylaşımlara bakıyorum, herkes atıp tutuyor.
Kimi Mudanya Belediyesi’ne sallıyor.
Kimi de Büyükşehir’i hedef alan paylaşımlar yapıyor.
Biliyorsunuz…
Mudanya’da yerel yönetim CHP’nin elinde.
Büyükşehir ile de aralarında nasıl bir kavga, çekişme olduğunu anlatmama gerek yok.
Ama şu bir gerçek…
Hayri Türkyılmaz bir ‘Kibir abidesi’.
Bunu söylemekteki gayem…
Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ı kayırmak değil.
Bileniniz var mı acaba?
Hayri Türkyılmaz Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin kaç meclis toplantısına katıldı.
Gemlik de muhalefet partisinin elinde.
Ama;
Hakkını vermek gerek.
Başkan Mehmet Uğur Sertaslan, Türkyılmaz gibi kibirli değil.
*
Dağıtmadan…
Mudanya’daki dünkü yağış sonrası ilçe merkezinin sulara gömülmesine dönecek olursak.
Bırakalım suç Türkyılmaz’ın mı yoksa Aktaş’ın mı tartışmalarını.
Gerçi ortada bir suç ta yok!
Olsa olsa bu bir ihmaldir.
Sosyal medya şövalyeleri yorumlarında, “Mudanya yazın bunu yaşadıysa, kışın benzer şiddetteki bir yağışta ilçenin halini düşünemiyoruz” diyor.
Allah korusun.
Şu gerçeği unutmayalım.
Küresel ısınmayla varilden boşalırcasına bu yağışları hep göreceğiz.
Üstelik, şiddeti ve yağış sıklığı daha da artacaktır.
Öyleyse…
Afet planlarımızı gözden geçirmeliyiz.
“İş olacağına varır. Kaderde ne varsa onu görürüz” diye oturup beklemek olmaz!
Bir çare üretmeliyiz!