Değerli dostlarım merhabalar...
Günümüzde algı oluşan ayrıştırmaların,Türk halkı arasında ne kadar düşmansı ilerleme yaptığını,en yakınlarımızın arasında bile kincilik yaratıp küsmelerin yaşandığını görmeye başladık.
Neyin tartışmasını, neyi savunuyoruz bilmiyoruz.
Türk düşmanı belirli güçlerin nifak sokması ile halkımızın bölünmesine çaba harcadığı gayretlerine bizlerde bilinçsizce çanak tutmaktayız.
Çoğumuz okumuş veya duymuşuzdur.
Türk tarihini biliriz ben günümüzde yaşanan tasvip etmediğim üzüldüğüm sürtüşmelere değinmek istedim.
Son padişahımıza kadar 600 sene gibi uzun süre sürdürülen padişahlık ne yazık ki son padişahımız VAHDETTİN paşa döneminde yaşanan Dünya Savaşında Osmanlı devleti İTTİFAK devletlerine savaş kaybetmesi ile son buldu.
Osmanlı devletinin düştüğü bu zor zamanda İTTİFAK devletlerine karşı koymak için yurt çapında top yekün harekete geçen ve üstün çaba gösterip ordusuyla kurtuluş savaşını kazan ATATÜRK ve silah arkadaşları T.C yani Türkiye Cumhuriyetini kurmuşlardır.
Verilen bu mücadeleyi ben şahsen devrim olarak değil TÜRKİYE’nin kurtuluşu olarak görüyorum.
Amaç belli...
Büyük savaşlarla elde edilen,Vatanına topraklarına ve vatandaşına sahip çıkmak.
Selçuklu hükümdarlarımız, Osmanlı padişahlarımız, yaşadığımız bu vatan ve bu toprakları savaşarak, kan dökerek bizlere bırakmışlar.
Hangimiz inkar ediyoruz.
Tam tersi övünerek, asırlardır günümüze taşıyarak gururla yaşatıyoruz.
Bırakılan bu emanetleri kaybetme aşamasında iken zor şartlarda verilen bu mücadele ile kurtuluşumuzu sağlayan başta ATATÜRK olmak üzere silah arkadaşları ve meclis üyeleri Türkün şahsiyetini onuru ve namusunu korumuştur.
Osmanlıdan kalan borçları ödeyerek ve tüm anlaşmaları yerine getirerek Türkün asilliğini, sözünde durduğunu göstererek Türk ulusunun şahsiyetli olduğunu tüm dünyaya göstermişlerdir.
ATATÜRK de ve vatan uğrana mücadele eden diğer hükümdarlar, sultanlar gibi vatansever oluşunu yaptığı eylemler ile göstermiştir.
Vatana ait olan ne toprakları, ne de tarihi mirasları yememiş aksine katkı koymuştur.
Ben burada vatanımız için, topraklarımızın varlığı için mücadele edup bu kutsal emanetleri bizlere bırakan tüm devlet büyüklerimiz, kurucularımız olan hükümdarlarımızı, sultanlarımızı Atatürk’ü aynı değerde seviyor, hepsini bağrıma basıyorum.
Onlar bizim vaz geçemediklerimizdir.
Şimdi konulara farklı yaklaşım yapıp sizlerle paylaşacağım.
Çok değerli dostlarım en son yaşadığımız 12 Eylül 1980 ihtilalini ve öncesini bir çoğumuz biliyoruz.
Türkiye’ye huzur vermek istemeyen dış mihrakların SAĞ-SOL yaratması ile ikiye bölünmüşlük vardı.
Tüm devlet daireleri ve okullarımızda yaygınlaşan bölücülük sokaklarda şiddete, ölümlere dönüşmüş, yaşanan bu çatışmalar bizlere korkulu günler yaşatır olmuştu.
Günümüzde hala tartışılan 1980 darbesi ile sağ-sol çatışmalarından kurtulmuş olduk.
Şimdi ise farklı bir yol tutan, boş durmayan Türk düşmanı mihraklar
günümüze din istismarlığı, padişahlar ve Atatürk konuları ile ayrışma yaparak yine Türkiye üzerinde oyun oynayarak, Türk halkını birbirine düşürmek, huzurunu bozmak uğraşındalar.
Sevgili dostlar ne olur Türkiye’ye her zaman köstek olan bu güçlere inanıp fırsat vermeyelim.
Gerçek olmayan söylemlere inanmayalım.
Kendi irademizi kullanalım, kendimize sahip çıkalım.
Mezhepler, ırklar ayrı olsa da bu vatanda yaşayan tüm Türk kavimleri hepimiz müslüman ve kardeşiz.
HÜKÜMDARLAR Müslüman –Türk
SULTANLAR, PADİŞAHLAR Müslüman –Türk
ATATÜRK Müslüman –Türk
Kimi kime karşı kınıyor kötülüyoruz.
Hepsi bu günlere gelinmesinde mücadele etmi,ş geçmiş Türk soyundan gelen müslüman insanlar.
Amacım kimseyi eleştirmek değil, sadece dış oyunlara gelmeyelim.
Bizim soylu neslimize yakışan gibi düşünelim, değerlendirelim, güzelim coğrafyamıza, eşsiz vatanımıza sahip çıkalım, bölücülere fırsat vermeyelim istiyorum.
MÜSLÜMANIM ELHAMDÜLİLLAH...
HER ŞEY VATAN İÇİN.
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Saygılarımla…