Merhabalar,
Bu hafta sizlere mide reflüsü ve tanısını anlatmak istiyorum.
Mide reflüsü (Gastroözofageal reflü hastalığı-GÖRH) normal antireflü bariyerinin yetersiz kalması sonucu anormal miktardaki mide içeriğinin (asit veya gıdaların) özellikle geceleri herhangi bir çaba harcamaksızın yemek borusuna gelmesidir.
Mide reflüsü gelişimine birçok faktör etki etmektedir.
Özellikle yemek borusu ve mide başlangıcındaki kapak sisteminin gevşemesi en önemli nedendir.
Ağır egzersizler, doğum yapma, hızlı kilo alma veya verme, genetik yatkınlık diğer nedenlerdendir.
Şikayetler açısından erkekler ile kadınlar arasında belirgin bir fark olmasa da, yemek borusunda hasar (özofajit ve barrett özofagusu) erkeklerde daha çok görülmektedir.
Yaşlanma ile paralel olarak reflüye ait komplikasyonlarının görülme sıklığı artmaktadır.
Mide reflüsü uzun yıllar yemek borusunda tahribata bağlı ülserler (%5), darlıklar (%0,5-20) ve kanser öncüsü barrett özofagusa (%0,4-20) neden olabilmektedir.
Barret özefagus yemek borusu kanser gelişimini 75 kat arttırmaktadır.
Ayrıca yoğun reflüye bağlı hayat kalitesinde düşme ve sürekli mide koruyucu ilaçları kullanmaya neden olmaktadır.
Yemek borusunda asite bağlı hasar geliştiği için göğüs arkasında yanma ve ağza acı su gelmesi en sık görülen bulgulardır.
Geceleri uykudan uyandırabilir.
Yutma güçlüğü ve takılma daha az sıklıkta görülebilir.
Sabahları ses kalınlaşması, ses tellerinde granülom, kronik öksürük, kronik sinüzit ve farenjit, astım ataklarında sıklaşma, kalp nedenli olmayan sol taraflı göğüs ağrısı görülebilir.
Mide reflüsü tanısında endoskopik değerlendirme, özel cihazlarla reflü şiddetinin belirlenmesi (pHmetri, impedans) uygulanabilir.
Bu şekilde yemek borusunda hasar gelişimi belirlenebilir.
Özellikle bir haftayı geçen yoğun şikayetlerimizde mutlaka doktorumuza danışmalıyız.
İlaç tedavisi ile hayat kalitemizde artma olmuyorsa daha etkili tedavi seçeneklerini değerlendirmeliyiz.