Deprem...
Sonuçları itibariyle en yıkıcı doğal afetlerden biri.
Yıkılan binalar, ölen insanlar, bir uzvunu kaybeden insanlar, ulaşılamayan insanlar,
Yakınlarını, evcil hayvanını-evini-arabasını-malını mülkünü kaybeden insanlar,
Ağlayan, çığlık atan, şokun etkisiyle donakalan insanlar,
Evet! Tam bir kaos ortamı.
Yıkım ve kayıp...
Deprem sadece binaların yıkılmasına sebep olmuyor beraberinde psikolojik bir yıkım da getiriyor.
21 yıl önce 17 Ağustos 1999'da meydana gelen depremde olduğu gibi ciddi etkileri olan her doğal afetin ardından bir psikolojik kriz dönemi de ortaya çıkmaktadır.
***
Deprem sonrası tepkiler neler?
Bu yazımda depremin kısa ve uzun vadeli psikolojik etkilerinden bahsetmek istiyorum.
Depremin ardından kişilerde çok farklı tepkiler ortaya çıkar;
Şok, öfke, panik, hissizlik, yas, umutsuzluk, korku gibi duygusal tepkiler,
Aşırı hareketlilik, donakalma, riskli davranışlarda bulunma,ağlama gibi davranışsal tepkiler,
Dikkat bozukluğu, unutkanlık, düşünce karmaşası gibi bilişsel tepkiler
Kalp çarpıntısı, uykusuzluk veya aşırı uyuma, karın ağrısı, baş ağrısı, iştahsızlık veya aşırı yeme, nefes alamama, bulantı gibi fiziksel tepkiler,
İçekapanma, kimseyle konuşmama, kişilere ve ortama yabancılaşma gibi sosyal tepkiler görülmektedir.
Pek tabii ki bu tepkilerin deprem gibi bir olayın hemen ardından ortaya çıkması muhtemel ve normaldir. Burada dikkatli olunması gereken konu bu tepkilerin süresi, sıklığı ve şiddetidir.
***
ARAŞTIRMALAR NE DİYOR?
Deprem gibi doğal afetler yıkıcı olabilen sonuçları gereği kişilerde travma yaratır.
Travma sonucunda zamanla insanlarda bazı psikolojik/psikiyatrik sıkıntılar ortaya çıkmaktadır.
Konuyla ilgili araştırmalar incelendiğinde deprem sonrasında insanlarda en sık karşılaşılan psikiyatrik problemin travma sonrası stres bozukluğu olduğu görülmektedir.
Onun dışında akut stres bozukluğu, majör depresyon, kaygı bozukluğu sıklıkla ortaya çıkan diğer psikiyatrik problemler olarak görülmektedir. Ek olarak bazı kişilik bozukluklarının da ortaya çıktığı tespit edilmiş.
Marmara depreminden 6 yıl sonra, 2005 yılında Önsüz ve arkadaşları tarafından yapılan bir araştırmada* araştırmaya katılan yetişkinlerin dörtte birinde travma sonrası stres bozukluğuna rastlanmış. Bedirli'nin 2014 yılında yaptığı farklı bir araştırmada** ise düzce depreminden 14 yıl sonra bile araştırmaya katılanların travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon tanısı aldığı tespit edilmiş.
Bu iki çalışmanın sonucuna baktığımızda depremin insanlar üzerinde çok ciddi düzeyde psikolojik etkileri olduğunu görmekteyiz.
***
Sonuç olarak...
Hal böyle olunca deprem gibi doğal afetlerin etkilerinin hafifletilmesi için yetkililere ve sivil toplum kuruluşlarına çok fazla iş düşmektedir.
Doğal afetlere maruz kalan bireylerin rehabilitasyonu konusunda hazırlıklı olunmalıdır ve buna yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Bu konu hem bir halk sağlığı hem de bir toplumsal ruh sağlığı meselesi olarak görülmelidir ve ortaya konacak çalışmalar buna göre gerçekleştirilmelidir
Bir dakikadan az süren bir afetin insanları bir ömür etkilememesi için gereken neyse bir an önce yapılmalıdır.
*Önsüz, M. F., Topuzoğlu, A., İkiışık, H. ve Karakuş, M. (2009). Marmara depreminden altı yıl sonra Sapanca'da travma sonrası stres ve anksiyete bozukluklarının değerlendirilmesi. New Symposium Journal, 47(4), 164-177.
**Bedirli, B. (2014). Deprem travmasının kronik psikolojik etkileri: Düzce depreminden 14 yıl sonra travma sonrası stres ve depresyon belirtilerinin yaygınlığı ve ilişkili risk faktörleri (yüksek lisans tezi). Haliç Üniversitesi, İstanbul.