[email protected]
Aeschylus’un öğrenme ile ilgili güzel ve doğru bir sözü var:
“İnsanlar acı çekerek öğrenirler.”
Sosyolojik gerçeklikten, yani toplumsal olay ve olgulardan, bulgulardan, gözlem ve örneklerden hareket ederek söylersek bu ifadeye, “Toplumlar da acı çekerek öğrenirler” şeklinde benzer bir yargı ekleyebiliriz.
Alman pedagog Herbart’a göre de etkili ve kalıcı bir öğrenme birey açısından oldukça disiplinli, düzenli, zahmetli bir zihinsel süreçtir.
Eğitim ve öğretim bir deneme ve irade işidir (Kansu,1948: 225).
Herhangi bir bilgi insanda ete kemiğe bürünmedikçe öğrenilmiş sayılmaz.
Gerçek öğrenme biçimi budur.
Dolayısıyla ister bireysel ister toplumsal olsun her öğrenmenin bir bedeli vardır.
Her Toplum Kendi Gerçeğini Kendi Bulur!
Bu noktada sosyolojik bir gerçek olarak vurgulanmalıdır ki, “Her toplum kendi gerçeğini kendi bulur.”
Başka toplumların yaşadıkları öğrenme durumları, olaylar, deneme ve yanılmalar maddi bir şeyin transferi gibi diğer bir topluma uygulanmak üzere aktarılamaz.
Bizim dışımızdaki toplumların deneylerinden, uygulamalarından, teorik ve pratik birikimlerinden ancak ilham alabiliriz, onlar bize genel bir fikir verebilir.
Demokrasi türü sosyal ve siyasal sistemler ancak “yaparak yaşayarak” öğrenilebilir ve uygulanabilir.
Bunlar teknik, mekanik bir aygıt değildir ki bir yerden bir yere, bir insandan diğerine aktarılabilsin.
Onun için her toplum kendi gerçeğini kendisi üretmek zorundadır.
Yüzmeyi, denizde yüzen bir insanın hareketlerine bakarak öğrenemezsin.
Yüzme bizzat suya girilerek ve yüzme çabası gösterilerek, belli sınama ve yanılma davranışlarının sonucunda öğrenilebilir.
Gerçek öğrenme tecrübeyle alakalıdır
Düşünürlerin penceresinden baktığımızda, ‘Deneyler en iyi öğretmendir, yalnız okul masrafları biraz fazladır,’ demiş İskoç asıllı İngiliz tarihçi ve eğitmen Thomas Carlyle...
Romalı devlet adamı, bilgin ve yazar Çiçero, “Tecrübe en değerli hocaların vermiş olduğu derslerden bile daha üstündür,” deyişini bırakmıştır tarih sayfalarına...
Ve ünlü İslam alimi-hekim İbn-i Sina’ya göre de, tecrübe ilimden üstündür.
Evet kırıldı dünyamız, kabul edelim.
Aslında bütün olgunluklar kabullenmekle başlar.
İnsan yanlışlarını kabul ettiği zaman düzeltme şansı yakalar.
İkinci şans denilen şey öyle başkaları tarafından sunulmaz size.
Herkes kendi şansını yaratır. En büyük şans ise hatalarını kabullenip ders çıkarmaktır. [Bağlantı] Dilerim ki siz acı tecrübelerle öğrenmezsiniz. Ülkem insanı gerçekleri acı tecrübelerle öğrenmezler…
Dünyaya kör gözle bakmayın ki acı çekerek öğrenmeyin…
Saygılarımla