Gidun da!
Mesele misafirlik meselesi değil!
Anlayın artık!
Mesele ülke insanının “ Yeter “ deme meselesi…
Bes e (!) meselesi…
Sak’marisia meselesi…
Basdir meselesi…
Kifayetdir meselesi…
Kısacası “ Yeter Artık “ bu misafirlik deme meselesidir.
Ben demiyorum…
Kiminle konuştuysam hem Türkçe hem de kendi bölge diliyle “ Yeter “ diyor.
Bitmedi, yapılan anketlerde bile “ Yeter Artık “ diyor yurdum insanı.
21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsünün düzenlediği Geçici Koruma Altındaki (GKA) Suriyelilere yönelik Türkiye’deki Toplumsal Bakış Bilgi Anketi sonucunda Türk halkı GKA Suriyelilerin 89,4 ile kesinlikle evlerine dönmeli 1,9 kesinlikle dönmemeli, 3.6 sı ise benim için fark etmez dedi.
Ben demiyorum!
Siyasi partilerin bakış açısı nedir, nasıl politika uyguluyorlar beni bağlamıyor, beni bağlayan tek şey bu ülkede yaşayan insanların ne dediği ne istediğidir.
Bu ankette çıkan en korkutucu sonuç ise;
Türk halkının GKA (Geçici Koruma altındaki) Suriyelileri ekonomik, güvenlik ve kültürel alanda tehdit olarak görmesidir.
Bu ankete katılanların 78,8’i ailesinin maddi durumdaki olumsuzluğa direk etki yaptığını düşünüyor. Ne zaman dönmelidir sorusuna ise 78 oranında ivedilikle hemen dönmelidir derken, 19,2’si ise Suriye’de istikrar tesis edilince cevabını vermiştir.
Bu ve benzeri anketlerin değerlendirmesini yetkililer yapa dursun, ben olayı anlamayanlara şöyle anlatayım;
Bir eviniz var mutlu mesut yaşıyorsunuz.
Bir gün yan komşunuzda büyük bir kavga, aile şiddeti sonucunda baba eşini ve çocuklarını sokağa atıyor, pencereden ailenin perişan halini görüyor üzülüyor, acıyor yardım etmek istiyorsunuz.
Evinizin kapısını mağdur aileye açıyor onlara sahip çıkıyorsunuz.
Maksat sokakta kalmasınlar, komşusunuz ya barışana kadar elde olanı da paylaşalım, idare edelim çoluk çocuk sefil olmasınlar diyorsunuz.
Evinizden bir oda ve evin ortak kullanılır alanlarını paylaşıyorsunuz. Dua alıyorsunuz, insanlık yapıyorsunuz…
Ne komşunun barışmaya ne de yanınıza aldığınız insanların gitmeye niyetleri yok…
Ekmek elden su gölden yiyip içip yan gelip yatıyorlar sizin ise eve para yetiştirmek için ananız ağlıyor…
Ne yemek ne giysi ne de başka bir ortak noktanız yok. Sohbet bile edemiyorsunuz.
Her gün eve misafirleri geliyor, sizden bırakın izin almayı evin dörtte üçünü kullanmaya kendi kültürlerince yemekler yapmaya sohbetler etmeye hatta kendi akrabalarıyla ev gezmeleri bile yapıyorlar.
Kısaca keyifler yerinde…
Senin canın burnuna geliyor. Her şeyi bırakıp gidesin var da! Neyi kime bırakıyorsun?
Yapmayın…
Olaya bir de bu yönüyle bakın lütfen…
Bu misafirlikten çıktı başka bir boyuta doğru gidiyor.
Gitmesin!
Gitsinler…
Halkın oylarıyla seçilmiş sayın büyüklerim.
Oy benim oyun senin de;
Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner…
Saygılarımla.